5 Kasım 2011 Cumartesi

VAtaN


Türkiye
814.578 km2
Türk, Kürt, Gürcü, Süryani, Çerkez, Yezidi, Laz, Rum,Yahudi, Ermeni, Hemşinlisi ve daha nicesi ile Edirne'den Ardahan'a bir bütün.

Van 7.2 ile sallandı Allah'ın kürtlere verdiği bir ceza olarak görüldü.
Bu söylemlere basit cümleler ile cevap veremeyiz. 
Bakın İspanyol düşünür Jose ortega y gasset "İnsanın özü yoktur yalnızca tarihi vardır" der. Şimdi bu söz üzerine düşünelim.

Batı'da deprem adı ceza, doğu'da deprem adı ceza. Eskiden böyle tanımlamalar yoktu bırakın söylemeyi aklınıza bile getirmezdiniz. Deprem daha öncede vurdu bizi Erzincan 1939 ve 1992'de şiddetle sarsıldı o günlerde böyle söylemlere rastlanmadı. Dikkat etmemiz gerekiyor doğal depremlerden ziyade içimizde olan serseri depremler sürekli bizleri sarsmaya başladı. Fırsatını buldukları anda devleti küçültmeye, zayıf göstermeye çalışan bizi birbirimize kırdırmaya çalışan beyinleri sarsılmış bir grup. Hepimiz ekranlardan gördük, battaniyeyi, çadırı, ekmeği çalan, yardım kamyonunun önünü keserek şoförü bıçaklayan bir grup, yolda kurtarma ekibi'ne ateş açan gözü dönmüş insafsız bir grup. Ama güçleri tükeniyor. Artık diğer sözlerde yükselmeye başladı, organize tepkiler geliyor.

Aydın Kürt kökenli iş adamları İspanya'nın ünlü "Ya Basta" sloganını kullanarak PKK'ya "Edi bese" yani "Yeter Artık" Benim için ölme, benim için öldürme. Biz öldürerek bir özgürlük istemiyoruz diyorlar.

24 şehit verilen saldırının ardından Kürt iş adamları adına basın açıklaması yapan Bingöllüler Vakfı Başkanı Tahir DİKİCİ şunları söylüyor.

"Şiddetin son bulma zamanı çoktan gelmiştir. Artık silahlar değil siviller konuşacaktır.Barış istiyoruz, kardeşlik istiyoruz ve hemen istiyoruz.Gelin hepimizin ortak vatanı olan bu topraklara huzurun geri gelmesi için elimizi taşın altına koyalım. Biz Kürtler olarak bu oyuna gelmek istemiyoruz, biz bizim adımıza yapıldığı söylenen bu terör oyunlarını reddediyoruz. Sözde Kürt halkının özgürlüğü iddiasıyla ortaya konan vahşeti asla tasvip etmiyoruz. İnsan hayatının hiçe sayıldığı bir düzen istemiyoruz"

Bir sokak gösterisi sırasında ise vatandaşımız 
"Bakın ben Kürdüm, bunlar beni temsil etmiyor nefret ediyorum" diye bağırıyor.

Peki Kürt iş adamları yada Kürt aydınları bir parti kurmayı, bu ılımlı söylemlerini siyaset ortamına taşıyarak PKK'nın sözcüsü olarak davranan BDP'nin karşısına çıkmayı düşünüyorlar mı? Neden olmasın? Sözde değil gerçek sorunlar tartışılır ve eminim sonunda tatlıya bağlanır.

Özellikle şu dönemlerde acılar taze ve gerçekler gözönündeyken tam zamanı. 

Tahir DİKİCİ'nin dediği gibi 
"Gelin hepimizin ortak vatanı olan bu topraklara huzurun geri gelmesi için elimizi taşın altına koyalım"

ve Cahit SITKI'nın sözleri ile tüm VAtaN'a geçmiş olsun dileklerimizi iletelim

Memleket isterim
Gök mavi,dal yeşil, tarla sarı olsun
Kuşların çiçeklerin diyarı olsun.

Memleket isterim
Ne başta dert, ne gönülde hasret olsun
Kardeş kavgasına bir nihayet olsun.

Memleket isterim
Ne zengin fakir, ne sen ben farkı olsun
Kış günü herkesin evi barkı olsun

Memleket isterim
Yaşamak,sevmek gibi gönülden olsun
Olursa bir şikayet ölümden olsun.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder